Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


إِنْ هُوَ إِلَّا رَجُلٌ بِهِ جِنَّةٌ فَتَرَبَّصُوا بِهِ حَتَّى حِينٍ ﴿٢٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

in huve illâ raculun bi-hi cinnetun fe terabbasû bi-hi hattâ hînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
in huve o ancak ... olur
illâ sadece, ...'den başka
raculun bir adam
bi-hi onu, o
cinnetun cinnet getirmiş
fe o zaman, öyleyse, o halde
terabbasû bekleyin, gözetim altında tutun
bi-hi onu
hattâ öyle ki, oluncaya kadar, belli, belirli
hînin zaman, süre

O ancak cinnet getirmiş bir adamdır. O halde, onu belli bir süre bekleyin (gözetim altında tutun)!

MU'MİNÛN SURESİ 25. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(24-25) Halkından ileri gelen birtakım kâfirler: "Bu," dediler, "sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, böyleyken size hakim olmak istiyor." "Allah bize mesaj ulaştırmak isteseydi, (böyle sizin gibi bir insan göndermez), melaike indirirdi. Nitekim biz atalarımızdan da böyle bir şey işitmedik. Bu delinin tekinden başka biri değil. Ona biraz süre tanıyın, sonra iş aydınlanır, siz de gereğini yaparsınız."

Suat Yıldırım