Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


فَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِ أَنِ اصْنَعِ الْفُلْكَ بِأَعْيُنِنَا وَوَحْيِنَا فَإِذَا جَاء أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ فَاسْلُكْ فِيهَا مِن كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَأَهْلَكَ إِلَّا مَن سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ مِنْهُمْ وَلَا تُخَاطِبْنِي فِي الَّذِينَ ظَلَمُوا إِنَّهُم مُّغْرَقُونَ ﴿٢٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe evhay-nâ ileyhi en ısnai el fulke bi a'yuni-nâ ve vahyi-nâ fe izâ câe emru-nâ ve fâre et tennûru fesluk (fe usluk) fî-hâ min kullin zevceynisneyni ve ehleke illâ men sebeka aleyhi el kavlu min-hum ve lâ tuhâtıb-nî ellezîne zalemû inne-hum mugrakûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o zaman, böylece
evhay-nâ biz vahyettik
ileyhi ona
en ısnai yapmasını
el fulke gemi
bi a'yuni-nâ gözümüzün önünde
ve vahyi-nâ ve vahyimizle
fe böylece
izâ câe geldiği zaman
emru-nâ bizim emrimiz
ve fâre ve fevaran etti, kaynadı
et tennûru tennur, kazan
fesluk (fe usluk) hemen koy
fî-hâ onun içine
min kullin hepsinden, herbirinden
zevceynisneyni her çiften ikişer
ve ehleke ve senin ahlin, maiyetin, ailen
illâ sadece, hariç
men kimse, kim
sebeka geçti
aleyhi onun üzerine (onun hakkında)
el kavlu söz
min-hum onlardan
ve lâ tuhâtıb-nî ve bana hitap etme
hakkında
ellezîne zalemû zulmeden kimseler
inne-hum muhakkak ki onlar
mugrakûne boğulacak olanlar

Böylece ona, gözümüzün önünde (Bizim denetimimizde) ve vahyimizle bir gemi yapmasını vahyettik. Böylece emrimiz geldiği ve tennur kaynadığı zaman hemen ona (gemiye) her çiftten ikişer tane ve ehlini bindir. Onlardan, haklarında bir söz (hüküm) geçenler hariç. Ve zulmedenler hakkında Bana hitap etme (onlar için bir şey, bir af isteme). Muhakkak ki onlar, boğulacak olanlardır (boğulmalarına daha önce hükmedilmiş olanlardır).

MU'MİNÛN SURESİ 27. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

Biz ona vahiy yoluyla bildirdik ki: “Bizim gözetimimiz altında ve bildirdiğimiz şekilde gemiyi yap. Emrimiz gelip tandır kaynadığı (yeryüzünde suların coşup fışkırdığı) zaman her cinsten birer çift ile haklarında azap hükmü takdir edilmiş olanlar dışında kalan aile halkını yanına al! Zalim ve kâfirler(in kurtulması) için sakın bana başvurma! Çünkü onlar boğulmayı hak etmişlerdir.”

Cemal Külünkoğlu