Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


فَأَرْسَلْنَا فِيهِمْ رَسُولًا مِنْهُمْ أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ أَفَلَا تَتَّقُونَ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe ersel-nâ fî-him resûlen min-hum eni'budû allâhe (en u'budû) lekum min ilâhin gayru-hu e fe lâ tettekûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe ersel-nâ o zaman, böylece biz gönderdik
fî-him onların içinde
resûlen bir resûl
min-hum onlardan, kendilerinden
eni'budû allâhe (en u'budû) Allah'a kul olsunlar diye
yoktur
lekum sizin için
min ilâhin (ilâhtan) bir ilâh
gayru-hu ondan başka
e fe lâ tettekûne hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız

Böylece Biz, onlara, onların içinde, onlardan resûl gönderdik, Allah’a kul olsunlar, diye. Sizin, O’ndan başka İlâhınız yoktur. Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah’a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)?

MU'MİNÛN SURESİ 32. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Onların da aralarında:
'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Sizin Allah’tan başka tanrınız yoktur. Hâlâ günahlardan arınıp, azaptan korunmayacak, Allah’a sığınıp, emirlerine yapışmayacak, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınıza ve özgürlüklerinize sahip çıkarak şahsiyetli davranmayacak, dinî ve sosyal görevlerinizin bilincinde olmayacak mısınız?' diyen, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, içlerinden Rasuller görevlendirdik.

Ahmet Tekin