Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ بِالْحَقِّ فَجَعَلْنَاهُمْ غُثَاء فَبُعْدًا لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ ﴿٤١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe ehazet-hum es sayhatu bi el hakkı fe cealnâ-hum gusâen fe bu'den li el kavmi ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe ehazet-hum Böylece onları aldı (yakaladı)
es sayhatu bir sayha (çok büyük bir ses dalgası)
bi el hakkı hak ile
fe cealnâ-hum o zaman onları kıldık
gusâen zerreler halinde
fe bu'den artık uzak olsun
li el kavmi ez zâlimîne zalim kavimden

Böylece hak ile (hakettikleri) bir sayha onları aldı (yakaladı). Onları gusa kıldık (zerreler haline getirdik). Artık zalim kavim, (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.

MU'MİNÛN SURESİ 41. Ayeti Kadri Çelik Meali

Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun!

Kadri Çelik