Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


فَقَالُوا أَنُؤْمِنُ لِبَشَرَيْنِ مِثْلِنَا وَقَوْمُهُمَا لَنَا عَابِدُونَ ﴿٤٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe kâlû e nu'minu li beşereyni misli-nâ ve kavmu-humâ lenâ âbidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe artık, böylece, sonra
kâlû dediler
e nu'minu inanalım mı, îmân mı edelim?
li beşereyni iki beşere
misli-nâ bizim gibi
ve kavmu-humâ ve ikisinin kavmi
lenâ bize
âbidûne kul, köle olanlar

Sonra dediler ki: “Bizim gibi iki beşere (Hz. Musa ve Hz. Harun’a), îmân mı edelim? Ve onların ikisinin (Musa ve Harun A.S’ın) kavmi, bize kul (köle) olmasına rağmen.”

MU'MİNÛN SURESİ 47. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

«Kavimleri bize ibadet (kölelik) ederken bizim gibi iki beşere mi inanalım?» dediler.

Tefhim-ul Kuran