MU'MİNÛN SURESİ 50. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.
وَجَعَلْنَا ابْنَ مَرْيَمَ وَأُمَّهُ آيَةً وَآوَيْنَاهُمَا إِلَى رَبْوَةٍ ذَاتِ قَرَارٍ وَمَعِينٍ ﴿٥٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve cealnâbne (cealnâ ibne)
meryeme
ve umme-hu
âyeten
ve âveynâ-humâ
ilâ rabvetin
zâti
karârin
ve maînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve cealnâbne (cealnâ ibne) | ve oğlunu kıldık |
meryeme | Meryem |
ve umme-hu | ve onun annesini |
âyeten | âyet, mucize |
ve âveynâ-humâ | ve ikisini barındırdık, yerleştirdik |
ilâ rabvetin | yüksek bir tepeye |
zâti | sahip |
karârin | karargâh, yerleşme mekânı, barınmaya müsait yer |
ve maînin | ve akan su |
Ve Hz. Meryem oğlunu (Hz. İsa’yı) ve onun annesini âyet (mucize) kıldık. Ve akan suyu olan ve barınmaya müsait yüksek bir tepeye, ikisini yerleştirdik.
MU'MİNÛN SURESİ 50. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali
Yine (aynı amaçla) Meryem oğlunu ve annesini de birer simge kıldık; ve o ikisini kalıcı bir güzelliğin görkemli makamına ve esenliğin bereketli kaynağına yerleştirdik.
Mustafa İslamoğlu