Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


وَلَوِ اتَّبَعَ الْحَقُّ أَهْوَاءهُمْ لَفَسَدَتِ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ بَلْ أَتَيْنَاهُم بِذِكْرِهِمْ فَهُمْ عَن ذِكْرِهِم مُّعْرِضُونَ ﴿٧١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev ittebea el hakku ehvâe-hum le fesedeti es semâvâtu vel ardu ve men fî hinne bel eteynâ-hum bi zikri-him fe hum an zikri-him mu'ridûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ittebea ve uysaydı, tâbî olsaydı
el hakku Hakk
ehvâe-hum onların hevaları
le fesedeti mutlaka fesada uğrardı
es semâvâtu semalar
vel ardu ve arz, yeryüzü
ve men fî hinne ve onların içinde olanlar
bel hayır
eteynâ-hum onlara getirdik
bi zikri-him onların zikirleri, zikirlerini
fe o zaman, fakat
hum onlar
an zikri-him zikirlerinden
mu'ridûne yüz çevirenler

Ve Hakk, onların hevalarına tâbî olsaydı semalar, yeryüzü ve onların içinde olanlar mutlaka fesada uğrardı. Hayır, onlara zikirlerini getirdik. Fakat onlar, zikirlerinden yüz çevirenlerdir.

MU'MİNÛN SURESİ 71. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Eğer Hak onların hevâlarına uyacak olsa idi elbette gökler ve yer ve onlarda olanlar fesada uğramış olurdu. Hayır... Biz onlara (şereflerine vesile olacak olan) Kur'an'ı getirdik, onlar ise (kendi vesile-i şerefleri) olan Kur'an'dan yüz çevirenlerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen