Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir.


قَالُوا أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ ﴿٨٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâlû e izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb'ûsûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâlû dediler
e izâ mitnâ öldüğümüz zaman mı
ve kunnâ ve biz olduk
turâben toprak
ve izâmen ve kemik
e mi?
innâ muhakkak, gerçekten
le meb'ûsûne mutlaka beas edilenler, yeniden diriltilenler

“Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten, mutlaka biz beas mı edileceğiz (yeniden mi diriltileceğiz)?” dediler.

MU'MİNÛN SURESİ 82. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler.

Suat Yıldırım