MUMTEHİNE SURESİ 1. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 13 âyettir. Onuncu âyette, Hudeybiye antlaşmasından sonra müşrikler arasından çıkıp Medine’ye gelen ve müslüman olduklarını söyleyen kadınların imtihan edilmeleri emredildiği için sûreye mecazen, “imtihan eden” anlamında “mümtehine” denmiştir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمْ أَوْلِيَاء تُلْقُونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَقَدْ كَفَرُوا بِمَا جَاءكُم مِّنَ الْحَقِّ يُخْرِجُونَ الرَّسُولَ وَإِيَّاكُمْ أَن تُؤْمِنُوا بِاللَّهِ رَبِّكُمْ إِن كُنتُمْ خَرَجْتُمْ جِهَادًا فِي سَبِيلِي وَابْتِغَاء مَرْضَاتِي تُسِرُّونَ إِلَيْهِم بِالْمَوَدَّةِ وَأَنَا أَعْلَمُ بِمَا أَخْفَيْتُمْ وَمَا أَعْلَنتُمْ وَمَن يَفْعَلْهُ مِنكُمْ فَقَدْ ضَلَّ سَوَاء السَّبِيلِ ﴿١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey! (seslenme edatı) |
ellezîne âmenû | âmenû olanlar, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler |
lâ tettehizû | yapmayın, edinmeyin |
aduvvî | benim düşmanlarım |
ve aduvve-kum | ve sizin düşmanlarınız |
evliyâe | velîler, dostlar |
tulkûne | ilka ediyorsunuz (dostluk ilka ediyorsunuz, muhabbet besliyorsunuz) |
ileyhim | onlara |
bi el meveddeti | muhabbet ile, sevgi ile |
ve kad | ve olmuştu |
keferû | inkâr ettiler |
bi mâ câe-kum | size gelen şeyi |
min el hakkı | Hakk'tan |
yuhricûne | çıkarıyorlar |
er resûle | resûl |
ve iyyâ-kum | ve sizi |
en tu'minû | inanmanız |
bi allâhi | Allah'a |
rabbi-kum | Rabbiniz |
in kuntum | eğer siz iseniz |
haractum | siz çıktınız |
cihâden | cihad |
fî sebîlî | benim yolumda |
ve ibtigâe | ve aradı, arzu eti, istedi |
merdâtî | benim razı olmam, benim rızam |
tusirrûne | sır veriyorsunuz |
ileyhim | onlara |
bi el meveddeti | muhabbet ile, sevgi ile |
ve ene | ve ben |
a'lemu | bilirim |
bi mâ ahfeytum | gizlediğiniz şeyleri |
ve mâ a'lentum | ve (aleni olan) açığa vurduğunuz şeyler |
ve men | ve kim |
yef'al-hu | onu yapar |
min-kum | sizden |
fe | o taktirde |
kad dalle | sapmış olur |
sevâe es sebîli | yolun seviyesi, yolun ortası, doğru yol |
Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Benim ve sizin düşmanlarınızı dostlar edinmeyin! Ve onlar, Hakk’tan size geleni inkâr etmiş oldukları halde onlara muhabbet besliyorsunuz (dostluk ilka ediyorsunuz). Rabbiniz olan Allah’a inanmanızdan dolayı resûlü ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Şâyet siz, Benim yolumda, Benim rızamı aramak için cihada çıktı iseniz (buna rağmen niçin), onlara sevgi gösterip sır veriyorsunuz. Ve Ben, sizin gizlediğinizi de, açıkladığınızı da bilirim. Ve sizden kim onu (bunu) yaparsa, o taktirde doğru yoldan (Allah'a ulaştıran yoldan, Sıratı Mustakîm'den) sapmış olur.
MUMTEHİNE SURESİ 1. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Ey iman nimetine kavuşanlar, benim düşmanımı ve kendi düşmanınızı kamu görevlerini icraya yetkili kılmayın, candan dost-müttefik velî edinmeyin. Siz hâlâ sevgi ve dostluk sebebiyle onlara sır veriyorsunuz. Halbuki onlar, size gelen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumunuzda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân’ı, İslâm dinini inkârda ısrar ettiler. Rabbiniz Allah’a iman ediyorsunuz diye, Rasulullah’ı ve sizi yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer benim yolumda hayatlarınızı ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad etmeye, rızamı kazanmaya çıkmışsanız, sevgiyle onlara gizli gizli haber göndermek neyin nesi? Ben sizin gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru, dengeli bir hayat tarzından uzaklaşmış, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederek, başına buyruk hareket etmiş olur.
Ahmet Tekin