Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, münafıkların genel karakter ve özelliklerinden bahsettiği için bu adı almıştır.


ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ آمَنُوا ثُمَّ كَفَرُوا فَطُبِعَ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَفْقَهُونَ ﴿٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

zâlike bi enne-hum âmenû summe keferû fe tubia alâ kulûbi-him fe hum lâ yefkahûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
zâlike işte bu
bi enne-hum onların ... olmaları sebebiyle
âmenû âmenû olmaları, îmân etmeleri
summe sonra
keferû küfre düştüler (düşmeleri)
fe tubia bu sebeple tabedildi, mühürlendi
alâ üzeri
kulûbi-him onların kalpleri
fe artık
hum onlar
lâ yefkahûne fıkıh edemezler, idrak edemezler

Bu, onların (önce) âmenû olmaları (Allah’a ulaşmayı dileyerek hidayete ermeleri ve ruhlarını Allah’a ulaştırdıktan), sonra küfre düşmeleri sebebiyledir. Bu sebeple onların kalplerinin üzeri tabedildi (mühürlendi). Artık onlar fıkıh edemezler (idrak edemezler).

MUNÂFİKÛN SURESİ 3. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

Bu (kötü amelleri şundandır:) Çünkü onlar (zaahiren) îman etdiler. (Fakat) sonra (kalbleriyle) kâfir oldular. Bu yüzden kalblerinin üstüne (küfür) mühr (ü) basıldı. Onun için onlar (îmanın hakıykatını) anlamazlar.

Hasan Basri Çantay