Mekke döneminde inmiştir. 50 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mürselât” kelimesinden almıştır. Mürselât, gönderilenler demektir.


لَا ظَلِيلٍ وَلَا يُغْنِي مِنَ اللَّهَبِ ﴿٣١﴾


MURSELÂT SURESİ 31. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâ zalîlin ve lâ yugnî min el lehebi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâ zalîlin gölgeli yapmaz, gölgelendirmez
ve lâ yugnî ve fayda vermez, faydası olmaz
min el lehebi yakıcı alevden, yakıcı aleve

Gölgelendirmez ve yakıcı aleve bir faydası olmaz.

MURSELÂT SURESİ 31. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(30-31) “Üç kola ayrılmış gölgeye gidin ki, o ne gölgelendirir ne de alevden korur.”

Diyanet İşleri

Ne gölgelendirir sizi o, ne alevden korur.

Abdulbaki Gölpınarlı

Ki ne gölgelendiren ne de alevden koruyandır.

Adem Uğur

Ne (ateşten) gölgelendirir ve ne de (renk renk) alevden kurtarır!

Ahmed Hulusi

Dumanlar ne gölge sağlar, ne alevi engeller.

Ahmet Tekin

O ne gölgelendirir, ne de alevden korur.

Ahmet Varol

Ne gölge altında barındırır, ne (yakıcı) alevden korur.

Ali Bulaç

Ne gölgelendirir, ne alevden korur, (sırf size bir azab...)

Ali Fikri Yavuz

(30-31) «olge yapmayan ve atesten de korumayan cehennem dumaninin uc kollu golgesine gidin.»

Bekir Sadak

O, ne gölgelendiricidlr, ne de yükselen alevden korur..

Celal Yıldırım

(30-31) 'gölge yapmayan ve ateşten de korumayan cehennem dumanının üç kollu gölgesine gidin.'

Diyanet İşleri (eski)

(30-31) Üç kola ayrılmış, (ama) ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidin.

Diyanet Vakfi

O ne gölgelendirir ne de alevden korur.

Edip Yüksel

Ne gölgelendirir ne alevden korur

Elmalılı Hamdi Yazır

ne gölgelendirir, ne de alevden korur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Serinlik sağlamayan ve alevden korumayan gölgeye!

Seyyid Kutub

Ne gölge altında barındırır, ne (yakıcı) alevden korur.

Gültekin Onan

(Ki o), gölgelendirici değildir. (Onları) alevden de korumaz.

Hasan Basri Çantay

(O,) ne gölgelendiricidir ne de alevden korur.

Hayrat Neşriyat

Gölge yapmaz ve alevden korumaz.

İbni Kesir

hiçbir (serinliği) olmayan ve ateşten korumayan (gölgeye),

Muhammed Esed

(30-31) Üç kola ayrılmış olan bir gölgeye gidiniz. Ne gölgelendiricidir ve ne de alevden koruyabilir.

Ömer Nasuhi Bilmen

O, ne gölgelendirir, ne de alevden korur.

Ömer Öngüt

Gölgelendirmez, alevden de korumaz.

Şaban Piriş

Gidin ama, o, ateşten sizi korumaz, gölgelik olmaz.

Suat Yıldırım

Ki ne gölgelendirir, ne de alevden korur.

Süleyman Ateş

Ne gölge altında bulundurur, ne de (yakıcı) alevden korur.

Tefhim-ul Kuran

Bir gölge ki ne serinlik verir, ne alevden korur.

Ümit Şimşek

Ne gölgelendirir ne alevden korur.

Yaşar Nuri Öztürk

Hiçbir serinliği olmayan ve ateşin alevinden de korumayan gölgeye.”

Abdullah Parlıyan

(29-33) Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.

Bayraktar Bayraklı

(30-31) “Haydi gidin, üç kola ayrılmış (dumandan) bir gölgeye (ki o) ne gölgelendirir ne de ateşten korur.

Cemal Külünkoğlu

Ne gölgelendirir, ne alevden korur.

Kadri Çelik

Ama o, ne serinlik veren bir gölgedir, ne de alevlerden koruyan bir gölge.

Ali Ünal

Ne gölgelendirir, ne alevden korur.

Harun Yıldırım

Serinletmeyen ve ateşin alevinden korumayan (acayip bir gölgeye);

Mustafa İslamoğlu

Ne gölgelendirir, Ne de alevden korur.

Sadık Türkmen

Gölgesi kesinlikle olmayan ve o parlak ateşten korumaya faydası olmayan gölgelere.

İlyas Yorulmaz

Gölgelendirmez ve yakıcı aleve bir faydası olmaz.

İmam İskender Ali Mihr