Mekke döneminde inmiştir. 20 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Müzzemmil” kelimesinden almıştır. Müzzemmil, örtünüp bürünen demektir.


إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا ﴿١٢﴾


MUZZEMMİL SURESİ 12. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ledeynâ enkâlen ve cahîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
ledeynâ bizim yanımızda ..... vardır
enkâlen ağır kelepçeler, ağır zincirler
ve cahîmen ve alevli ateş

Muhakkak ki bizim yanımızda (ayaklara bağlanan) ağır zincirler ve alevli ateş vardır.

MUZZEMMİL SURESİ 12. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

Diyanet İşleri

Şüphe yok ki katımızda bağlar var ve koca cehennem var.

Abdulbaki Gölpınarlı

Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, var.

Adem Uğur

Muhakkak ki bizim yanımızda enkal (güçlü bağlar, zincirler) ve cahîm (cehennem, yakıcı ateş) vardır. Not: Ünlü Kur'ân yorumcusu İmam Razi, gelecek yaşamdaki azabın bu sembolizmini izah ederken şunları söyler: "Bu dört durum, kişinin hayattayken yaptıklarının ruhî sonuçları olarak görülebilir. "Ağır prangalar", ruhun önceki maddi ilgilerine ve bedenî zevklerine mahkûmiyetinin devam etmesinin bir sembolüdür. Bunların gerçekleşmesinin imkânsız hâle geldiği o gün, bu prangalar ve zincirler, yeniden dirilen insan kişiliğini (nefs) yücelik ve sâfiyet katına çıkmaktan alıkoyar. Ardından, bu ruhî prangalar "ruhî ateşlere" sebebiyet verir; çünkü kişinin beden zevklerine güçlü bir eğilim duyması, onlara erişmenin imkânsızlığı ile birleştiğinde, ruhî olarak şiddetli bir "yanıp tutuşma" duygusu oluşturur, "yakıcı alev" in (cahîm) anlamı budur. Günahkâr, bu durumda, arzuladığı şeylerden kopmanın acısını ve yoksunluğun boğucu baskısını boğazında hisseder; bu da "boğaza takılan yiyecek" ifadesinin karşılığıdır. Ve sonunda, bu şartlardan dolayı, Allâh'ın nûruyla aydınlanmaktan ve kutsanmış kişilerle bir arada olmaktan yoksun kalır; "şiddetli azap" ifadesinin anlamı budur. Ama yine de bilin ki, Kurân'ın bu âyetlerinin anlamının bu söylediklerimden ibaret olduğunu iddia ediyor değilim. . . "

Ahmed Hulusi

Bizim nezdimizde, ağır bukağılar, kaynayan, köpüren bir Cehennem var.

Ahmet Tekin

Çünkü bizim katımızda bukağılar ve çılgınca yanan bir ateş var.

Ahmet Varol

Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır:

Ali Bulaç

Zira (ahirette kâfirler için) bizim yanımızda bukağılar ve (içine) girecekleri bir ateş var.

Ali Fikri Yavuz

(12-13) suphesiz katimizda onlar icin agir boyunduruklar, cehennem, bogazi tikayan bir yiyecek ve can yakan azap vardir.

Bekir Sadak

(12-13) Çünkü yanımızda bukağılar, Cehennem, boğazdan geçmeyen yiyecek ve elem verici bir azâb vardır.

Celal Yıldırım

(12-13) Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.

Diyanet İşleri (eski)

(12-13) Hiç şüphesiz bizim nezdimizde (onlar için hazırlanmış) boyunduruklar, yakıcı bir ateş, boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap vardır.

Diyanet Vakfi

Yanımızda zincirler ve cehennem vardır.

Edip Yüksel

Çünkü bizim yanımızda bukağılar var ve bir cehîm var

Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve ateş var,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Zira bizim yanımızda bukağılar var, bir cehennem var.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Çünkü bizim yanımızda ağır zincirler ile cehennem vardır.

Seyyid Kutub

Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır.

Gültekin Onan

Çünkü bizim yanımızda (ağır) bukağılar var, yakıcı bir ateş var,

Hasan Basri Çantay

Çünki bizim yanımızda ağır kelepçeler ve yakıcı bir ateş vardır!

Hayrat Neşriyat

Muhakkak ki katımızda, ağır boyunduruklar ve cehennem var.

İbni Kesir

çünkü, Katımızda ağır prangalar ve yakıcı bir alev (onları beklemektedir),

Muhammed Esed

Şüphe yok ki Bizim yanımızda ağır bukağılar ve bir alevli ateş vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Yanımızda onlar için ağır boyunduruklar ve cehennem var.

Ömer Öngüt

Bizim yanımızda ağır boyunduruklar ve cehennem var.

Şaban Piriş

(12-13) Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gâyet acı azap var.

Suat Yıldırım

Doğrusu, bizim yanımızda bukağılar ve cehennem var.

Süleyman Ateş

Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır;

Tefhim-ul Kuran

Bizim katımızda nice bukağılar, alevler,

Ümit Şimşek

Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!

Yaşar Nuri Öztürk

Çünkü katımızda ağır prangalar ve yakıcı koca cehennem var.

Abdullah Parlıyan

(12-14) Şüphesiz, yerin ve dağların şiddetle sarsılacağı, dağların saçılmış kum yığını haline geleceği gün, katımızda prangalar ve cehennem vardır. Boğazı tıkayan yiyecek ve acıklı azap vardır.

Bayraktar Bayraklı

(12-13) Hiç şüphesiz, bizim yanımızda ağır prangalar, boyunduruklar, yakıcı bir alev, bir de boğaza takılıp kalan bir yiyecek ve acıklı bir azap vardır.

Cemal Külünkoğlu

Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır.

Kadri Çelik

Çünkü Bizim katımızda onları bekleyen bukağılar ve Kızgın, Alevli bir Ateş vardır;

Ali Ünal

Çünkü yanımızda ağır bukağılar ve yakıcı bir ateş var.

Harun Yıldırım

(Onların hakkından geliriz), çünkü yanımızda prangalar ve gözleri fal taşı gibi açan bir ateş var;

Mustafa İslamoğlu

Bizim yanımızda bukağılar/boyunduruklar/kelepçeler ve yakıcı ateş vardır.

Sadık Türkmen

Şüphe yok ki, sağlam bağlar ve içindekileri sarmalayan ateş bizim yanımızda.

İlyas Yorulmaz

Muhakkak ki bizim yanımızda (ayaklara bağlanan) ağır zincirler ve alevli ateş vardır.

İmam İskender Ali Mihr