Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَإِذَا بَدَّلْنَا آيَةً مَّكَانَ آيَةٍ وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُواْ إِنَّمَا أَنتَ مُفْتَرٍ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿١٠١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve izâ beddelnâ âyeten mekâne âyetin vallâhu a'lemu bimâ yunezzilu kâlû innemâ ente mufterin bel ekseru-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve izâ ve olduğu zaman
beddelnâ biz değiştirdik
âyeten bir âyet
mekâne yer, mekân
âyetin bir âyet
vallâhu ve Allah
a'lemu bilir
bimâ şeyi
yunezzilu indirir
kâlû dediler
innemâ sadece, ancak
ente sen
mufterin iftira eden, kendisi uyduran
bel hayır, tam aksi, bilâkis
ekseru-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmezler, bilmiyorlar

Biz, bir âyeti değiştirerek (onun) yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman: “Allah neyi indireceğini bildiğine göre sen sadece bir müfterisin (iftira edensin).” dediler. Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.

NAHL SURESİ 101. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Biz, bir âyetin yerine, bir âyeti değiştirip getirdiğimiz zaman (önceki âyetin hükmünü kaldırdığımız vakit) Allah ne indirdiğini pek iyi bilmişken, kâfirler dediler ki: “- Sen, ancak bir iftiracısın.” Hayır, onların çoğu Kur’ân’ın hakikatını ve hüküm değiştirmenin faydasını bilmezler.

Ali Fikri Yavuz