NAHL SURESİ 102. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
قُلْ نَزَّلَهُ رُوحُ الْقُدُسِ مِن رَّبِّكَ بِالْحَقِّ لِيُثَبِّتَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَهُدًى وَبُشْرَى لِلْمُسْلِمِينَ ﴿١٠٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
nezzele-hu
rûhu el kudusi
min rabbi-ke
bi el hakkı
li yusebbite
ellezîne
âmenû
ve huden
ve buşrâ
li el muslimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
nezzele-hu | onu indirdi |
rûhu el kudusi | Ruh'ûl Kudüs |
min rabbi-ke | senin Rabbinden |
bi el hakkı | hak ile |
li yusebbite | sebat ettirmek için, sağlamlaştırmak |
ellezîne | kimseler |
âmenû | Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar |
ve huden | ve hidayet olarak |
ve buşrâ | ve müjde olarak |
li el muslimîne | müslümanlar, teslim olanlar için |
De ki: “O’nu (Kur’ân-ı Kerim’i), Rabbinden hak ile âmenû olanları sebat ettirmek için ve müslümanlara (teslim olanlara), hidayet ve müjde olarak Ruh’ûl Kudüs (Cebrail a.s) indirdi.”
NAHL SURESİ 102. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Söyle onlara: "İman edenlere tam bir sebat vermek ve Allah’a teslimiyet gösterecek Müslümanlara bir hidâyet ve müjde olmak üzere Kur’ân’ı, Rabbin tarafından gerçek olarak getiren, Ruhu’l-kudüstür.
Suat Yıldırım