NAHL SURESİ 112. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً قَرْيَةً كَانَتْ آمِنَةً مُّطْمَئِنَّةً يَأْتِيهَا رِزْقُهَا رَغَدًا مِّن كُلِّ مَكَانٍ فَكَفَرَتْ بِأَنْعُمِ اللّهِ فَأَذَاقَهَا اللّهُ لِبَاسَ الْجُوعِ وَالْخَوْفِ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ ﴿١١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(sanaa)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve darabe allâhu | ve Allah misal verdi |
meselen | bir misal, örnek |
karyeten | bir şehir (halkı) |
kânet | oldu |
âmineten | güvenlik içinde, emin |
mutmainneten | tatmin olmuş, huzurlu |
ye'tî-hâ | ona gelir |
rızku-hâ | onun rızkı |
ragaden | bol bol |
min kulli mekânin | her yerden |
fe keferet | fakat inkâr etti, nankörlük etti |
bi en'umi allâhi | Allah'ın ni'metleri (ni'metlendirmesi) |
fe ezâka-hâ allâhu | bundan sonra Allah ona tattırdı |
libâse el cûi | açlık elbisesi, açlığı |
ve el havfi | ve korku |
bi-mâ | dolayısıyla, sebebiyle |
kânû | oldular |
yasnaûne
(sanaa) |
yapıyorlar
: (yaptı, meydana getirdi) |
Ve Allah, (korkudan) emin ve mutmain (huzurlu, tatmin olmuş) olan bir şehri (halkını) misal verdi. Onun rızkı, heryerden bol bol geliyordu. Fakat o (şehir halkı), Allah’ın ni’metlendirmesine nankörlük etti. Bundan sonra Allah, onlara yapmış olduklarından dolayı açlık ve korku libasını tattırdı.
NAHL SURESİ 112. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Allah size bir örnek veriyor: Bir şehir düşünün, halkı emniyet içerisinde yaşamada, gönülleri rahat, rızıkları herbir taraftan bol bol gelmekte, derken Allah'ın tüm nimetlerine karşı, nankörlük ettiler de, Allah onlara işledikleri yüzünden, açlık ve korku felaketini tattırdı.
Abdullah Parlıyan