NAHL SURESİ 112. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً قَرْيَةً كَانَتْ آمِنَةً مُّطْمَئِنَّةً يَأْتِيهَا رِزْقُهَا رَغَدًا مِّن كُلِّ مَكَانٍ فَكَفَرَتْ بِأَنْعُمِ اللّهِ فَأَذَاقَهَا اللّهُ لِبَاسَ الْجُوعِ وَالْخَوْفِ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ ﴿١١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve darabe allâhu
meselen
karyeten
kânet
âmineten
mutmainneten
ye'tî-hâ
rızku-hâ
ragaden
min kulli mekânin
fe keferet
bi en'umi allâhi
fe ezâka-hâ allâhu
libâse el cûi
ve el havfi
bi-mâ
kânû
yasnaûne
(sanaa)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(sanaa)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve darabe allâhu | ve Allah misal verdi |
meselen | bir misal, örnek |
karyeten | bir şehir (halkı) |
kânet | oldu |
âmineten | güvenlik içinde, emin |
mutmainneten | tatmin olmuş, huzurlu |
ye'tî-hâ | ona gelir |
rızku-hâ | onun rızkı |
ragaden | bol bol |
min kulli mekânin | her yerden |
fe keferet | fakat inkâr etti, nankörlük etti |
bi en'umi allâhi | Allah'ın ni'metleri (ni'metlendirmesi) |
fe ezâka-hâ allâhu | bundan sonra Allah ona tattırdı |
libâse el cûi | açlık elbisesi, açlığı |
ve el havfi | ve korku |
bi-mâ | dolayısıyla, sebebiyle |
kânû | oldular |
yasnaûne
(sanaa) |
yapıyorlar
: (yaptı, meydana getirdi) |
Ve Allah, (korkudan) emin ve mutmain (huzurlu, tatmin olmuş) olan bir şehri (halkını) misal verdi. Onun rızkı, heryerden bol bol geliyordu. Fakat o (şehir halkı), Allah’ın ni’metlendirmesine nankörlük etti. Bundan sonra Allah, onlara yapmış olduklarından dolayı açlık ve korku libasını tattırdı.
NAHL SURESİ 112. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Allâh bir şehri misal verdi: Güvenli ve mutlu idi. . . Onun yaşam gıdası her taraftan bol bol geliyordu. . . Fakat o (halk) Allâh nimetlerine nankörlük etti (Sünnetullah gereği perdelilik oluşturan, fiiller yaptı). . . Allâh da kendilerine yapıp-ürettikleri dolayısıyla açlık ve korku libasını tattırdı.
Ahmed Hulusi