NAHL SURESİ 115. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةَ وَالْدَّمَ وَلَحْمَ الْخَنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ لِغَيْرِ اللّهِ بِهِ فَمَنِ اضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍ وَلاَ عَادٍ فَإِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿١١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innemâ
harreme
aleykum
el meytete
ved deme (ve ed deme)
ve lahme el hınzîri
ve mâ
uhılle
li gayri allâhi
bi-hi
fe men idturra
gayra bâgın
ve lâ âdin
fe inne allâhe
gafûrun
rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innemâ | sadece, yalnız, fakat |
harreme | haram kıldı |
aleykum | sizin üzerinize, size |
el meytete | ölü |
ved deme (ve ed deme) | ve kan |
ve lahme el hınzîri | ve domuz eti |
ve mâ | ve şeyi |
uhılle | kurban edildi |
li gayri allâhi | Allah'tan başkası için |
bi-hi | onu |
fe men idturra | artık kim zarurette kalırsa, mecbur kalırsa, darda kalırsa |
gayra bâgın | haddi aşmadan |
ve lâ âdin | ve hakka tecavüz etmeden |
fe inne allâhe | o taktirde, bu halde, muhakkak ki Allah |
gafûrun | gafûrdur, mağfiret edendir |
rahîmun | rahîmdir, rahmet nuru gönderendir |
Size sadece ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kurban edileni haram kıldı. Artık kim zarurette (yemek zorunda) kalırsa, haddi aşmadığı ve hakka tecavüz etmediği taktirde muhakkak ki Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir, affedendir), Rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir).
NAHL SURESİ 115. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Allah size sadece leşi, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanın etini haram kıldı. Ama kim çaresiz kalırsa zaruret miktarını aşmayarak ve başkasının hakkına da tecavüz etmeyerek, haram kılınan şeyden yerse bunda günah yoktur. Şüphesiz Allah çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.
Suat Yıldırım