Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَلاَ تَقُولُواْ لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَذَا حَلاَلٌ وَهَذَا حَرَامٌ لِّتَفْتَرُواْ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ لاَ يُفْلِحُونَ ﴿١١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tekûlû limâ tesıfu
(vasefe)
elsinetu-kum el kezibe hâzâ halâlun ve hâzâ harâmun li tefterû alâllâh (alâ allâhi) el kezibe inne ellezîne yefterûne alâllâh (alâ allâhi) el kezibe lâ yuflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tekûlû ve söylemeyin
limâ şey sebebiyle, ile
tesıfu
(vasefe)
vasıflandırır
: (vasıflandırdı, nitelendirdi)
elsinetu-kum sizin diliniz, dilleriniz
el kezibe yalan
hâzâ bu
halâlun helâl
ve hâzâ ve bu
harâmun haram
li tefterû iftira etmeniz için
alâllâh (alâ allâhi) Allah'a
el kezibe yalan
inne ellezîne muhakkak o kimseler
yefterûne iftira ediyorlar
alâllâh (alâ allâhi) Allah'a
el kezibe yalan
lâ yuflihûne felâha, kurtuluşa ermezler (eremezler)

Allah’a yalanla iftira etmek için dillerinizin vasıflandırması ile “bu helâldir, bu haramdır” diye yalan söylemeyin. Muhakkak ki Allah’a yalanla iftira edenler, felâha (kurtuluşa) eremezler.

NAHL SURESİ 116. Ayeti Hayrat Neşriyat Meali

Hem dillerinizin yalanı vasfediyor olması sebebiyle: 'Bu helâldir, şu da haramdır' demeyin; çünki Allah’a yalanı iftirâ ediyor olursunuz. Şübhesiz ki Allah’a yalan iftirâ edenler, kurtuluşa ermezler.

Hayrat Neşriyat