NAHL SURESİ 120. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
إِنَّ إِبْرَاهِيمَ كَانَ أُمَّةً قَانِتًا لِلّهِ حَنِيفًا وَلَمْ يَكُ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿١٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne
ibrâhîme
kâne
ummeten
kâniten
lillâhi (li allâhi)
hanîfen
ve lem yeku
min el muşrikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne | muhakkak ki |
ibrâhîme | İbrahim |
kâne | oldu, ... idi |
ummeten | bir ümmet |
kâniten | kanitin olan, yönelen |
lillâhi (li allâhi) | Allah'a, Allah için |
hanîfen | hanif olarak (tek Allah'a inanan) |
ve lem yeku | ve olmadı |
min el muşrikîne | müşriklerden |
Muhakkak ki İbrâhîm (a.s), Allah’a hanif (tek Allah’a inanan) olarak kanitin olan (yönelen) bir ümmet idi. Ve o, müşriklerden olmadı.
NAHL SURESİ 120. Ayeti Muhammed Esed Meali
Gerçek şu ki, İbrahim insana yakışan bütün erdemleri kendinde toplamasını bilen, yalan ve sahtelik taşıyan her şeyden yüz çevirerek Allah'ın iradesine yürekten bağlanıp boyun eğen biriydi; Allah'tan başkalarına tanrılık yakıştıran kimselerden değildi:
Muhammed Esed