NAHL SURESİ 13. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَمَا ذَرَأَ لَكُمْ فِي الأَرْضِ مُخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَذَّكَّرُونَ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ
zerae
lekum
fî el ardı
muhtelifen
elvânu-hu
inne
fî zâlike
le âyeten
li kavmin
yezzekkerûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ | ve şey(ler) |
zerae | yoktan varedip, yaratıp çoğalttı |
lekum | siz, sizin için |
fî el ardı | yerde, yeryüzünde |
muhtelifen | muhtelif, çeşitli, çeşit çeşit |
elvânu-hu | onun renkleri |
inne | muhakkak |
fî zâlike | bunda vardır |
le âyeten | elbette âyet (delil) |
li kavmin | kavim için, topluluk için |
yezzekkerûne | zikrederler, tezekkür ederler |
Yeryüzünde sizin için ne yaratıp çoğalttıysa hepsinin renkleri çeşit çeşittir (muhteliftir). Muhakkak ki bunda, zikreden (tezekkür eden) bir kavim için elbette âyet (delil) vardır.
NAHL SURESİ 13. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Yeryüzünde türlü türlü renklerle, her çeşitten bitki ve hayvan olarak sizin için yarattığı daha neler neler var!Elbette bunda düşünen kimseler için alınacak ibret var.
Suat Yıldırım