NAHL SURESİ 13. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَمَا ذَرَأَ لَكُمْ فِي الأَرْضِ مُخْتَلِفًا أَلْوَانُهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَذَّكَّرُونَ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ
zerae
lekum
fî el ardı
muhtelifen
elvânu-hu
inne
fî zâlike
le âyeten
li kavmin
yezzekkerûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ | ve şey(ler) |
zerae | yoktan varedip, yaratıp çoğalttı |
lekum | siz, sizin için |
fî el ardı | yerde, yeryüzünde |
muhtelifen | muhtelif, çeşitli, çeşit çeşit |
elvânu-hu | onun renkleri |
inne | muhakkak |
fî zâlike | bunda vardır |
le âyeten | elbette âyet (delil) |
li kavmin | kavim için, topluluk için |
yezzekkerûne | zikrederler, tezekkür ederler |
Yeryüzünde sizin için ne yaratıp çoğalttıysa hepsinin renkleri çeşit çeşittir (muhteliftir). Muhakkak ki bunda, zikreden (tezekkür eden) bir kavim için elbette âyet (delil) vardır.
NAHL SURESİ 13. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ve sizin için yeryüzünde, çeşit çeşit renklerde başka şeylere de vücut vermiştir. Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır.
Yaşar Nuri Öztürk