Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَأَلْقَى فِي الأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَأَنْهَارًا وَسُبُلاً لَّعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve elkâ fî el ardı ravâsiye en temîde bi-kum ve enhâran ve subulen lealle-kum tehtedûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve elkâ ve bıraktı, koydu, attı, oluşturdu
fî el ardı yeryüzünde
ravâsiye dağlar
en temîde sarsılması (sarsılmaması)
bi-kum sizinle
ve enhâran ve nehirler
ve subulen ve yollar
lealle-kum umulur ki, böylece siz
tehtedûne yol bulursunuz (menzillerinize ulaşırsınız), hidayete erersiniz

Ve sizinle sarsılır diye (sarsılmamanız için), yeryüzünde dağlar oluşturdu. Nehirler ve yollar (oluşturdu). Böylece yolunuzu bulursunuz (hidayete erersiniz).

NAHL SURESİ 15. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Sizinle beraber sallanmaması, çalkalanmaması için yeryüzünde, yerinden oynatılmaz dağlar ve gideceğiniz yeri bulmanız için, nehirler ve yollar da yaratmıştır.

Abdullah Parlıyan