NAHL SURESİ 20. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ لاَ يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
vellezîne (ve ellezîne)
yed'ûne
min dûni allâhi
lâ yahlukûne
şey'en
ve hum
yuhlekûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vellezîne (ve ellezîne) | ve o kimseler ki, onlar |
yed'ûne | dua ederler |
min dûni allâhi | Allah'tan başka |
lâ yahlukûne | yaratamazlar |
şey'en | bir şey |
ve hum | ve onlar, kendileri |
yuhlekûne | yaratılırlar (yaratılmış olanlar) |
Allah’tan başkasına dua ettikleri şeyler, bir şey yaratamazlar. Onlar, kendileri yaratılmışlardır.
NAHL SURESİ 20. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(20-21) O müşriklerin Allah’tan başka ibadet edip yalvardıkları sahte tanrılar ise, hiçbir şey yaratamazlar. Zaten kendileri yaratılmaktadırlar. Hep ölüdürler, diri değildirler. Kendilerine tapanların bile ne zaman diriltileceklerini bilemezler.
Suat Yıldırım