Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


لِيُبَيِّنَ لَهُمُ الَّذِي يَخْتَلِفُونَ فِيهِ وَلِيَعْلَمَ الَّذِينَ كَفَرُواْ أَنَّهُمْ كَانُواْ كَاذِبِينَ ﴿٣٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

li yubeyyine lehum ellezî yahtelifûne fî-hi ve li ya'leme ellezîne keferû enne-hum kânû kâzibîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
li yubeyyine açıklaması, bildirmesi için
lehum onlara
ellezî yahtelifûne onlar ihtilâfa düşerler
fî-hi orada, onun hakkında
ve li ya'leme ve bilmesi (bilmeleri) için
ellezîne keferû inkâr eden kimseler, kâfirler
enne-hum muhakkak, kesinlikle onların ... olduğunu
kânû oldular
kâzibîne yalancılar

(Bu diriltme) hakkında ihtilâfa düştükleri şeyin, onlara beyan edilmesi (açıklanması) için ve inkâr edenlerin (kâfirlerin), kendilerinin şüphesiz (kesinlikle) yalancı olduklarını bilmeleri içindir.

NAHL SURESİ 39. Ayeti Muhammed Esed Meali

(Oysa, Allah ölüleri diriltecektir) ki, üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeği onlara bütün açıklığıyla göstersin ve o hakkı inkara kalkışanlar da kendilerinin yalancı olduklarını görüp de anlayabilsinler.

Muhammed Esed