NAHL SURESİ 40. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
إِنَّمَا قَوْلُنَا لِشَيْءٍ إِذَا أَرَدْنَاهُ أَن نَّقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  innemâ
                
                                  kavlu-nâ
                
                                  li şey'in
                
                                  izâ
                
                                  eradnâ-hu
                
                                  en nekûle
                
                                  lehu
                
                                  kun
                
                                  fe yekûnu
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| innemâ | ancak, sadece, yalnız | 
| kavlu-nâ | bizim sözümüz | 
| li şey'in | bir şey için | 
| izâ | olduğu zaman | 
| eradnâ-hu | biz onu istedik | 
| en nekûle | bizim dememiz | 
| lehu | ona | 
| kun | ol | 
| fe yekûnu | böylece, o hemen olur | 
Bir şeyin (olmasını) istediğimiz zaman Bizim sözümüz, ona sadece: “Ol!” dememizdir. O, hemen olur.
NAHL SURESİ 40. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Sözümüz budur ancak, birşeyin olmasını diledik mi ona ol deriz, derhal olur.
Abdulbaki Gölpınarlı
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri