NAHL SURESİ 41. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَالَّذِينَ هَاجَرُواْ فِي اللّهِ مِن بَعْدِ مَا ظُلِمُواْ لَنُبَوِّئَنَّهُمْ فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَلَأَجْرُ الآخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ ﴿٤١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve ellezîne hâcerû
fîllâhi (fî allâhi)
min ba'di mâ
zulimû
li nubevvienne-hum
fî ed dunyâ
haseneten
ve le ecru el âhırati
ekberu
lev
kânû
ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne hâcerû | ve hicret edenler |
fîllâhi (fî allâhi) | Allah için, Allah yolunda |
min ba'di mâ | şeyden sonra |
zulimû | zulmedildiler, zulme maruz kaldılar |
li nubevvienne-hum | onları mutlaka ağırlamamız, yerleştirmemiz için |
fî ed dunyâ | dünya hayatında vardır |
haseneten | hasene, güzellik, iyilik, pozitif dereceler |
ve le ecru el âhırati | ve elbette ahiret mükâfatı |
ekberu | daha büyüktür |
lev | eğer, şâyet ... olsa |
kânû | oldular |
ya'lemûne | biliyorlar |
Ve zulme maruz kaldıktan sonra, Allah için (Allah yolunda) hicret edenleri, dünya hayatında mutlaka hasenelerle (güzellikler, iyilikler, güzel bir yurt) yerleştirmemiz içindir. Ve ahiret mükâfatı, elbette daha büyüktür, şâyet bilmiş olsalardı.
NAHL SURESİ 41. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Bundan böyle, (hak ve özgürlüğünü kullandığından dolayı) zulme uğradıktan sonra, Allah’ın emri gereği göç/hicret edenlere gelince; Biz onları dünyada iyi bir şekilde yerleştireceğiz. Ahiret mükâfatı ise daha büyüktür. Eğer bilselerdi!
Sadık Türkmen