NAHL SURESİ 46. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
أَوْ يَأْخُذَهُمْ فِي تَقَلُّبِهِمْ فَمَا هُم بِمُعْجِزِينَ ﴿٤٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ev
ye'huze-hum
fî tekallubi-him
fe
mâ hum
mu'cizîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ev | veya, yoksa |
ye'huze-hum | onları alır, yakalar |
fî tekallubi-him | onlar dönüp dolaşırlarken |
fe | o zaman, böylece (ve) |
mâ hum | onlar değillerdir, olmazlar |
mu'cizîne | aciz bırakanlar |
Veya onlar dönüp dolaşırlarken, Allah’ın onları yakalamasından (yakalamamasından) emin mi oldular? Ve onlar, (Allah’ı) aciz bırakamazlar.
NAHL SURESİ 46. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Yahut onlar, servet, kudret ve ticaret sahibi olarak refah içinde ülke ülke dolaşırlarken, Allah’ın kendilerini yakalayamayacağından, cezalandırmayacağından emin mi oldular? Onlar Allah’ı âciz bırakacak, koyduğu kanunların dışına çıkacak, yakayı kurtaracak değildirler.
Ahmet Tekin