NAHL SURESİ 47. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
أَوْ يَأْخُذَهُمْ عَلَى تَخَوُّفٍ فَإِنَّ رَبَّكُمْ لَرؤُوفٌ رَّحِيمٌ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ev
ye'huze-hum
alâ tehavvufin
fe
inne
rabbe-kum
le raûfun
rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ev | veya |
ye'huze-hum | onları alır, yakalar |
alâ tehavvufin | korkuyorlarken, korkar halde |
fe | artık, buna rağmen |
inne | muhakkak |
rabbe-kum | sizin Rabbiniz |
le raûfun | rauf, çok şefkatli |
rahîmun | rahîm (rahmet nuru gönderen, merhametli) |
Veya onları korkuyorlarken yakalar. Buna rağmen muhakkak ki senin Rabbin, elbette Rauf’tur (çok şefkatlidir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir, merhametlidir).
NAHL SURESİ 47. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Yahut da kendilerini azar azar yakalayıp helâk etmesinden emin mi oldular? Şu halde azabı tacil etmemekle, Rabbin gerçekten çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
Ali Fikri Yavuz