Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَلَهُ مَا فِي الْسَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلَهُ الدِّينُ وَاصِبًا أَفَغَيْرَ اللّهِ تَتَّقُونَ ﴿٥٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lehu mâ fî es semâvâti ve el ardı ve lehu ed dînu vâsıben e fe gayrallâhi (gayra allâhi) tettekûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lehu ve onun
mâ fî es semâvâti semalarda olan şeyler
ve el ardı ve yeryüzünde
ve lehu ed dînu ve dîn onundur
vâsıben devamlı, sürekli, her zaman, daima
e fe gayrallâhi (gayra allâhi) öyleyse, hâlâ Allah'tan başkası mı?
tettekûne korkuyorsunuz

Ve semalarda ve yeryüzünde olanlar, O’nundur. Ve dîn, daima O’na aittir. (Öyleyse) hâlâ Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?

NAHL SURESİ 52. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

Zira göklerde ve yerde olanların hepsi ona aittir; (varlıkların) O'na olan borçluluk sorumluluğunun bittiği bir nokta yoktur. Şimdi siz kalkıp Allah'tan başkasına saygı duyacaksınız, öyle mi?

Mustafa İslamoğlu