Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَيَجْعَلُونَ لِمَا لاَ يَعْلَمُونَ نَصِيبًا مِّمَّا رَزَقْنَاهُمْ تَاللّهِ لَتُسْأَلُنَّ عَمَّا كُنتُمْ تَفْتَرُونَ ﴿٥٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yec'alûne li mâ lâ ya'lemûne nasîben mimmâ (min mâ) razaknâ-hum tallâhi le tus'elunne ammâ (an-mâ) kuntum tefterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yec'alûne ve yapıyorlar (ayırıyorlar)
li mâ şeyleri
lâ ya'lemûne bilmiyorlar
nasîben bir nasip, bir pay
mimmâ (min mâ) o şeylerden
razaknâ-hum onları rızıklandırdık
tallâhi Allah'a yemin olsun
le tus'elunne mutlaka sorgulanacaksınız
ammâ (an-mâ) şeylerden
kuntum siz oldunuz
tefterûne iftira ediyorsunuz

Onları rızıklandırdığımız şeylerden, bilmediklerine bir pay (nasip) ayırıyorlar. Allah’a yemin olsun ki; iftira etmiş olduğunuz şeylerden mutlaka sorgulanacaksınız.

NAHL SURESİ 56. Ayeti Ahmet Varol Meali

Kendilerine rızık olarak verdiğimizden o (hiçbir şey) bilmeyenlere pay ayırıyorlar. Allah'a andolsun ki, bu uydurup durduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.

Ahmet Varol