NAHL SURESİ 57. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَيَجْعَلُونَ لِلّهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُ وَلَهُم مَّا يَشْتَهُونَ ﴿٥٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve yec'alûne
li allâhi
el benâti
subhâne-hu
ve lehum
mâ yeştehûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yec'alûne | ve kılıyorlar, yapıyorlar, isnad ediyorlar |
li allâhi | Allah'a |
el benâti | kızlar |
subhâne-hu | o sübhandır, münezzehtir |
ve lehum | ve onlarındır (kendilerinindir) |
mâ yeştehûne | beğendikleri (tercih ettikleri) |
Ve Allah’a, kızlar isnat ediyorlar. O, Sübhan’dır (Allah çocuk edinmekten münezzehtir). Ve beğendikleri (tercih ettikleri; erkek çocuklar) ise kendilerinin (onların) oluyor.
NAHL SURESİ 57. Ayeti Süleyman Ateş Meali
O şânı yüce Allah'a kızları veriyorlar (melekleri Allâh'ın kızları sanıyorlar) da kendilerine hoşlandıkları(erkek çocukları)nı (alıyorlar). (Kız çocuklarından arlanıyorlar. Peki ama neden arlandıkları şeyleri Allah'a lâyık görüyorlar?)
Süleyman Ateş