Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


يَتَوَارَى مِنَ الْقَوْمِ مِن سُوءِ مَا بُشِّرَ بِهِ أَيُمْسِكُهُ عَلَى هُونٍ أَمْ يَدُسُّهُ فِي التُّرَابِ أَلاَ سَاء مَا يَحْكُمُونَ ﴿٥٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yetevârâ (vârâ) (te-vârâ) min el kavmi min sûi mâ buşşire bi-hi e yumsiku-hu (emseke) alâ hûnin em yedussu-hu (desse) fî et turâbi e lâ sâe mâ yahkumûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yetevârâ (vârâ) (te-vârâ) gizlenir (gizledi, örttü) (gizlendi)
min el kavmi kavimden
min sûi kötülükten, kötülüğünden
mâ buşşire müjdelenen şey
bi-hi onunla
e yumsiku-hu (emseke) onu tutsun mu (tuttu)
alâ hûnin zelillikle
em yedussu-hu (desse) yoksa onu gömsün mü (gömdü)
fî et turâbi toprağın içine, toprağa
e lâ sâe kötü değil mi, ne kötü (öyle) değil mi?
mâ yahkumûne hüküm verdikleri (karar verdikleri) şey

Müjdelendiği şeyin kötülüğünden (dolayı) kavminden gizlenir. Onu zelillikle tutsun mu yoksa onu toprağa mı gömsün? Verdikleri hüküm ne kötü (öyle) değil mi?

NAHL SURESİ 59. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Müjdelendiği kötü şey yüzünden, kavminden gizlenmeye çalışır. O çocuğu horlukla elinde mi tutacak, yoksa toprağa mı gömecek, bunu düşünür. Dikkat edin, izledikleri düşünce tarzı, ne kadar da kötüdür.

Abdullah Parlıyan