NAHL SURESİ 61. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِم مَّا تَرَكَ عَلَيْهَا مِن دَآبَّةٍ وَلَكِن يُؤَخِّرُهُمْ إلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ ﴿٦١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lev
yuâhızu
allâhu
en nâse
bi zulmi-him
mâ terake
aleyhâ
min dâbbetin
ve lâkin
yuahhıru-hum
ilâ ecelin
musemmen
fe izâ câe
ecelu-hum
lâ yeste'hırûne
sâaten
ve lâ yestakdimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lev | ve eğer, şâyet |
yuâhızu | sorgular, suçlar |
allâhu | Allah |
en nâse | insanlar |
bi zulmi-him | onların zulümleri sebebiyle |
mâ terake | bırakmadı (bırakmazdı) |
aleyhâ | onun üzerinde |
min dâbbetin | yürüyen canlılardan bir canlı |
ve lâkin | ve fakat, ama |
yuahhıru-hum | onları tehir eder (erteler) |
ilâ ecelin | bir süreye (ecele) kadar |
musemmen | belirlenmiş (isimlendirilmiş) |
fe izâ câe | artık geldiği zaman |
ecelu-hum | onların ecelleri (onlar için tayin edilmiş olan zaman) |
lâ yeste'hırûne | ertelenmez (tehir edilmez) |
sâaten | bir saat |
ve lâ yestakdimûne | ve evvele (öne) alınmaz |
Ve eğer Allah, insanları zulümleri sebebiyle sorgulayıp (derhal) cezalandırsaydı, onun (yeryüzünün) üzerinde yürüyen canlılardan bir canlı bırakmazdı. Ve fakat onları, belirli bir zamana kadar tehir eder (erteler). Artık onların ecelleri geldiği zaman ne bir saat tehir edilir (ertelenir) ne de (bir saat) evvele alınır.
NAHL SURESİ 61. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Eğer Allâh insanları zulümlerinden dolayı sorumlu tutup sonucunu hemen yaşatsaydı, (arz) üzerinde hiçbir DABBE (insan değil insan bedeni) bırakmazdı! Fakat onları hükmedilmiş bir vakte tehir ediyor. . . Ecelleri geldiği vakit de ne bir saat geri kalırlar, ne de öne geçebilirler.
Ahmed Hulusi