Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِم مَّا تَرَكَ عَلَيْهَا مِن دَآبَّةٍ وَلَكِن يُؤَخِّرُهُمْ إلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ ﴿٦١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev yuâhızu allâhu en nâse bi zulmi-him mâ terake aleyhâ min dâbbetin ve lâkin yuahhıru-hum ilâ ecelin musemmen fe izâ câe ecelu-hum lâ yeste'hırûne sâaten ve lâ yestakdimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ve eğer, şâyet
yuâhızu sorgular, suçlar
allâhu Allah
en nâse insanlar
bi zulmi-him onların zulümleri sebebiyle
mâ terake bırakmadı (bırakmazdı)
aleyhâ onun üzerinde
min dâbbetin yürüyen canlılardan bir canlı
ve lâkin ve fakat, ama
yuahhıru-hum onları tehir eder (erteler)
ilâ ecelin bir süreye (ecele) kadar
musemmen belirlenmiş (isimlendirilmiş)
fe izâ câe artık geldiği zaman
ecelu-hum onların ecelleri (onlar için tayin edilmiş olan zaman)
lâ yeste'hırûne ertelenmez (tehir edilmez)
sâaten bir saat
ve lâ yestakdimûne ve evvele (öne) alınmaz

Ve eğer Allah, insanları zulümleri sebebiyle sorgulayıp (derhal) cezalandırsaydı, onun (yeryüzünün) üzerinde yürüyen canlılardan bir canlı bırakmazdı. Ve fakat onları, belirli bir zamana kadar tehir eder (erteler). Artık onların ecelleri geldiği zaman ne bir saat tehir edilir (ertelenir) ne de (bir saat) evvele alınır.

NAHL SURESİ 61. Ayeti Gültekin Onan Meali

Eğer Tanrı, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiç bir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir ecele kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler.

Gültekin Onan