Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَأَوْحَى رَبُّكَ إِلَى النَّحْلِ أَنِ اتَّخِذِي مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا وَمِنَ الشَّجَرِ وَمِمَّا يَعْرِشُونَ ﴿٦٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve evhâ rabbu-ke ilâ en nahli en ittehızî min el cibâli buyûten ve min eş şeceri ve mimmâ (min mâ) ya'rişûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve evhâ ve vahyetti
rabbu-ke senin Rabbin
ilâ en nahli balarısına
en ittehızî (edinmek) edinmesini
min el cibâli dağlardan
buyûten evler
ve min eş şeceri ve ağaçlardan
ve mimmâ (min mâ) ve şeyden
ya'rişûne (çardak) kuruyorlar, yapıyorlar

Ve senin Rabbin, balarısına, dağlardan, ağaçlardan ve onların (insanların) kurdukları çardaklardan, evler (kovanlar) edinmelerini vahyetti.

NAHL SURESİ 68. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(68-69) Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut." Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır.

Suat Yıldırım