NAHL SURESİ 69. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
ثُمَّ كُلِي مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً يَخْرُجُ مِن بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ فِيهِ شِفَاء لِلنَّاسِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٦٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(sebil) rabbi-ki zululen yahrucu min butûni-hâ şarâbun muhtelifun elvânu-hu
(levn) fî-hi şifâun li en nâsi inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
kulî | yeyin |
min kulli es semerâti | meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden |
feslukî (fe uslukî) | böylece sülûk edin, yolculuk edin, uçun |
subule
(sebil) |
yollar
: (yol) |
rabbi-ki | senin Rabbinin |
zululen | zelil edilmiş, boyun eğdirilmiş, emre amade kılınmış |
yahrucu | çıkar |
min butûni-hâ | (onun) karnından |
şarâbun | içecek |
muhtelifun | muhtelif, çeşitli |
elvânu-hu
(levn) |
onun renkleri
: (renk) |
fî-hi | onun içinde vardır |
şifâun | bir şifa |
li en nâsi | insanlar için |
inne | muhakkak ki |
fî zâlike | bunda vardır |
le âyeten | elbette bir âyet, bir delil |
li kavmin | bir kavim için |
yetefekkerûne | tefekkür ederler |
Sonra meyvelerin (çiçeklerin) hepsinden yeyin! Rabbinin emre amade kılınmış yollarında sülûk edin (uçun, dolaşın). Onun karnından muhtelif (çeşitli) renklerde içecek (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için elbette bir âyet (delil) vardır.
NAHL SURESİ 69. Ayeti Ali Ünal Meali
Sonra da her türlü ‘meyve’den ye; ye de, (çiçeklerin meyveler için döl yatağı vazifesi gördüğü kısımlarından) aldığın gıdaların ağırlığı altında, Rabbinin senin için kolaylaştırdığı dönüş yollarını takip et.” Arının karnından farklı renkleri bulunan bir şerbet çıkar ki o, insanlar için bir tür şifa kaynağıdır. Kuşkusuz bunda da ciddî ve sistemli düşünebilen bir topluluk için açık bir işaret, bir delil vardır.
Ali Ünal