Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً عَبْدًا مَّمْلُوكًا لاَّ يَقْدِرُ عَلَى شَيْءٍ وَمَن رَّزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا هَلْ يَسْتَوُونَ الْحَمْدُ لِلّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿٧٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

darabe allâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey'in ve men razaknâ-hu min-nâ rızkan hasenen fe huve yunfiku min-hu sırren ve cehren hel yestevûne el hamdu li allâhi bel ekseru-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
darabe allâhu Allah (misal) verdi
meselen bir misal, bir örnek
abden bir kul
memlûken sahip olunan, köle olan, memluk
lâ yakdiru muktedir olmayan, kaadir olmayan, gücü yetmeyen
alâ şey'in bir şeye
ve men ve kimse, kim
razaknâ-hu onu biz rızıklandırdık
min-nâ bizden
rızkan bir rızık
hasenen güzel, temiz, helâl
fe huve böylece o
yunfiku infâk eder, verir
min-hu ondan
sırren gizli (sır) olarak
ve cehren ve açık,aşikâr olarak
hel yestevûne eşit (musavi) midir?
el hamdu li allâhi hamd Allah'a mahsustur, Allah'a aittir (Allah içindir)
bel hayır
ekseru-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmezler, bilmiyorlar

Allah şöyle bir misal verdi: Bir şeye muktedir olmayan (gücü yetmeyen), köle olan bir kul ve tarafımızdan güzel bir rızık ile rızıklandırdığımız böylece ondan gizli ve aşikâr infâk eden kimse; onlar, eşit (müsavi) olabilir mi? Hamd, Allah’a mahsustur (Allah içindir). Hayır, onların çoğu bilmezler.

NAHL SURESİ 75. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Allah şu kişiyi örnek verdi: Bir şeye gücü yetmeyen başkasının yönetiminde olan esir/köle, tarafımızdan kendisini rızıklandırdığımız o kimse; ondan gizlice ve açıkça infak eder/verir/harcar! Şimdi bunlar hiç eşit olur mu? Övgü Allah’a mahsustur. Ama onların birçoğu bilmez!

Sadık Türkmen