NAHL SURESİ 75. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً عَبْدًا مَّمْلُوكًا لاَّ يَقْدِرُ عَلَى شَيْءٍ وَمَن رَّزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا هَلْ يَسْتَوُونَ الْحَمْدُ لِلّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿٧٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
darabe allâhu | Allah (misal) verdi |
meselen | bir misal, bir örnek |
abden | bir kul |
memlûken | sahip olunan, köle olan, memluk |
lâ yakdiru | muktedir olmayan, kaadir olmayan, gücü yetmeyen |
alâ şey'in | bir şeye |
ve men | ve kimse, kim |
razaknâ-hu | onu biz rızıklandırdık |
min-nâ | bizden |
rızkan | bir rızık |
hasenen | güzel, temiz, helâl |
fe huve | böylece o |
yunfiku | infâk eder, verir |
min-hu | ondan |
sırren | gizli (sır) olarak |
ve cehren | ve açık,aşikâr olarak |
hel yestevûne | eşit (musavi) midir? |
el hamdu li allâhi | hamd Allah'a mahsustur, Allah'a aittir (Allah içindir) |
bel | hayır |
ekseru-hum | onların çoğu |
lâ ya'lemûne | bilmezler, bilmiyorlar |
Allah şöyle bir misal verdi: Bir şeye muktedir olmayan (gücü yetmeyen), köle olan bir kul ve tarafımızdan güzel bir rızık ile rızıklandırdığımız böylece ondan gizli ve aşikâr infâk eden kimse; onlar, eşit (müsavi) olabilir mi? Hamd, Allah’a mahsustur (Allah içindir). Hayır, onların çoğu bilmezler.
NAHL SURESİ 75. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Allah size bir temsil getiriyor:Bir tarafta bir şahsın kölesi olup hiçbir güç ve yetkisi olmayan âciz bir adam, öbür tarafta kendisine tarafımızdan bol bol rızık ve imkân nasib ettiğimiz bir zat ki o maldan gizli açık dilediği gibi harcayıp kullanıyor. Hiç bu ikisi eşit tutulabilir mi?Bütün hamdler, övgüye vesile olan her şey, Allah’a aittir. Ne var ki onların çoğu bunu bilmezler.
Suat Yıldırım