Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


أَلَمْ يَرَوْاْ إِلَى الطَّيْرِ مُسَخَّرَاتٍ فِي جَوِّ السَّمَاء مَا يُمْسِكُهُنَّ إِلاَّ اللّهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿٧٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem yerev ilât tayri (ilâ et tayri) musahharâtin fî cevvi es semâi mâ yumsikuhunne illâllâhu (illâ allâhu) inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu'minûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem yerev görmüyorlar mı, görmediler mi?
ilât tayri (ilâ et tayri) kuşları
musahharâtin emir altına alınanlar, emre amade kılınmış olanlar
fî cevvi es semâi semanın hava boşluğunda, havada
mâ yumsikuhunne onları tutmaz (havada durduramaz)
illâllâhu (illâ allâhu) ancak, yalnız Allah, Allah'tan başkası
inne muhakkak
fî zâlike bunda vardır
le âyâtin elbette âyetler
li kavmin bir kavim için
yu'minûne mü'min olurlar (mü'min olanlar)

Onlar, göklerin boşluğunda emre amade olan kuşları görmediler mi? Onları, Allah’tan başkası (boşlukta) tutamaz. Muhakkak ki bunda, mü’min olan bir kavim için elbette âyetler vardır.

NAHL SURESİ 79. Ayeti Ömer Öngüt Meali

Göğün boşluğunda O'nun emrine boyun eğdirilmiş olan kuşları görmüyorlar mı? Onları havada tutan Allah'tan başkası değildir. Şüphesiz ki bunda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır.

Ömer Öngüt