NAHL SURESİ 86. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَإِذَا رَأى الَّذِينَ أَشْرَكُواْ شُرَكَاءهُمْ قَالُواْ رَبَّنَا هَؤُلاء شُرَكَآؤُنَا الَّذِينَ كُنَّا نَدْعُوْ مِن دُونِكَ فَألْقَوْا إِلَيْهِمُ الْقَوْلَ إِنَّكُمْ لَكَاذِبُونَ ﴿٨٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve izâ
rae
ellezîne
eşrakû
şurakâe-hum
kâlû
rabbe-nâ
hâulâi
şurakâu-nâ
ellezîne
kunnâ
ned'û
min dûni-ke
fe elkav
ileyhim
el kavle
inne-kum
le kâzibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ | ve o zaman, olduğu zaman |
rae | gördü |
ellezîne | onlar |
eşrakû | (Allah'a) ortak (şirk) koştular |
şurakâe-hum | onların ortakları (şerikleri) |
kâlû | dediler |
rabbe-nâ | Rabbimiz |
hâulâi | işte onlar |
şurakâu-nâ | bizim ortak koştuklarımız |
ellezîne | onlar |
kunnâ | biz olduk |
ned'û | dua ettik, (yardıma) çağırdık |
min dûni-ke | senden başka |
fe elkav | böylece attılar |
ileyhim | onlara |
el kavle | söz |
inne-kum | muhakkak ki siz |
le kâzibûne | elbette, gerçekten yalan söyleyenler |
(Allah’a) şirk (ortak) koşanlar, şirk (ortak) koştukları şeyleri (putları) gördükleri zaman: “Rabbimiz! İşte bunlar, senden başka dua etmiş olduğumuz ortaklarımız.” dediler. O zaman onlar da (putlar da): “Muhakkak ki siz, gerçekten yalan söyleyenlersiniz.” diye onlara söz attılar (söylediler).
NAHL SURESİ 86. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Müşrikler orada şeriklerini görünce: "Yüce Rabbimiz! Ha işte Senden başka yalvardığımız, Sana ortak saydığımız putlarımız. Onlar yok mu onlar, işte onlar bizi şaşırttılar!" der, onlarsa bunların suratlarına şu sözü çarparlar: "Yalancının tekisiniz siz!"
Suat Yıldırım