NAHL SURESİ 89. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.
وَيَوْمَ نَبْعَثُ فِي كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا عَلَيْهِم مِّنْ أَنفُسِهِمْ وَجِئْنَا بِكَ شَهِيدًا عَلَى هَؤُلاء وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِّكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَى لِلْمُسْلِمِينَ ﴿٨٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve yevme
neb'asu
fî
kulli
ummetin
şehîden
aleyhim
min enfusi-him
ve ci'nâ
bi-ke şehîden
alâ
hâulâi
ve nezzel-nâ
aleyke
el kitâbe
tibyânen
li kulli şey'in
ve huden
ve rahmeten
ve buşrâ
li el muslimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yevme | ve o gün |
neb'asu | göndeririz, beas ederiz, vazifeli kılarız |
fî | içinde |
kulli | bütün, hepsi |
ummetin | ümmetler |
şehîden | bir şahit |
aleyhim | onların üzerine |
min enfusi-him | onların kendilerinden |
ve ci'nâ | ve getirdik |
bi-ke şehîden | seni şahit olarak |
alâ | üzerine |
hâulâi | işte onlar |
ve nezzel-nâ | ve biz indirdik |
aleyke | sana |
el kitâbe | kitap |
tibyânen | beyan eden (açıklayan) |
li kulli şey'in | herşeyi |
ve huden | ve hidayete erdiren |
ve rahmeten | ve rahmet olan (rahmet nuru gönderen), rahmet olarak |
ve buşrâ | ve müjde olarak |
li el muslimîne | müslümanlara, müslümanlar (teslim olanlar) için |
Ve o gün, bütün ümmetlerin içinde, onların üzerine, onların kendilerinden bir şahit beas ederiz (vazifeli kılarız). Ve seni de onların üzerine şahit olarak getirdik. Ve sana, herşeyi beyan eden (açıklayan), hidayete erdiren ve rahmet olan Kitab’ı, müslümanlara (Allah’a teslim olanlara) müjde olarak indirdik.
NAHL SURESİ 89. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Kıyamet günü, her ümmet içinden kendileri üzerine Peygamberlerini bir şâhid göndereceğiz ve seni de şu ümmetin üzerine şâhid getireceğiz (Ey Rasûlüm). Sana bu kitabı (Kur’an’ı), her şeyi beyan etmek için ve bir hidayet, bir rahmet, müminlere de bir müjde olarak perderpey indirdik.
Ali Fikri Yavuz