Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَيَوْمَ نَبْعَثُ فِي كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا عَلَيْهِم مِّنْ أَنفُسِهِمْ وَجِئْنَا بِكَ شَهِيدًا عَلَى هَؤُلاء وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِّكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَى لِلْمُسْلِمِينَ ﴿٨٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yevme neb'asu kulli ummetin şehîden aleyhim min enfusi-him ve ci'nâ bi-ke şehîden alâ hâulâi ve nezzel-nâ aleyke el kitâbe tibyânen li kulli şey'in ve huden ve rahmeten ve buşrâ li el muslimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yevme ve o gün
neb'asu göndeririz, beas ederiz, vazifeli kılarız
içinde
kulli bütün, hepsi
ummetin ümmetler
şehîden bir şahit
aleyhim onların üzerine
min enfusi-him onların kendilerinden
ve ci'nâ ve getirdik
bi-ke şehîden seni şahit olarak
alâ üzerine
hâulâi işte onlar
ve nezzel-nâ ve biz indirdik
aleyke sana
el kitâbe kitap
tibyânen beyan eden (açıklayan)
li kulli şey'in herşeyi
ve huden ve hidayete erdiren
ve rahmeten ve rahmet olan (rahmet nuru gönderen), rahmet olarak
ve buşrâ ve müjde olarak
li el muslimîne müslümanlara, müslümanlar (teslim olanlar) için

Ve o gün, bütün ümmetlerin içinde, onların üzerine, onların kendilerinden bir şahit beas ederiz (vazifeli kılarız). Ve seni de onların üzerine şahit olarak getirdik. Ve sana, herşeyi beyan eden (açıklayan), hidayete erdiren ve rahmet olan Kitab’ı, müslümanlara (Allah’a teslim olanlara) müjde olarak indirdik.

NAHL SURESİ 89. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Ve o gün her ümmet için de üzerlerine kendilerinden birer şahit göndereceğiz, seni de bunların üzerine bir şahit olarak getirdik ve sana kitabı herşey için apaçık bir beyan ve bir hidâyet ve bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olmak üzere indirdik.

Ömer Nasuhi Bilmen