Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne allâhe ye'muru bi el adli ve el ihsâni ve îtâi zî el kurbâ ve yenhâ an el fahşâi ve el munkeri ve el bagyi yeizu-kum lealle-kum tezekkerûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne allâhe muhakkak ki Allah
ye'muru emreder
bi el adli adaletle
ve el ihsâni ve ihsan
ve îtâi ve verme(k)
zî el kurbâ yakınlara, akrabalara
ve yenhâ ve yasaklar, nehyeder
an el fahşâi fuhuş (yalan, iftira, zina)dan, kötülüklerden
ve el munkeri ve fenalık, kötülük, çirkin şeyler, Allah'ın yasakladığı şeyler
ve el bagyi ve zulüm, azgınlık, taşkınlık, hakka tecavüz
yeizu-kum size öğüt veriyor
lealle-kum umulur ki böylece siz
tezekkerûne tezekkür edersiniz

Muhakkak ki Allah, adaletli olmayı ve ihsanı ve akrabalara vermeyi emreder. Ve fuhuştan, münkerden (Allah’ın yasakladığı şeylerden) ve azgınlıktan (hakka tecavüzden) sizi nehyeder. Böylece umulur ki siz, tezekkür edersiniz diye size öğüt veriyor.

NAHL SURESİ 90. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Muhakkak ki Allah, adaleti, ihsanı ve akrabaya vermeyi emrediyor. Zinadan, fenalıklardan ve insanlara zulüm yapmaktan da nehyediyor. Size böyle öğüd veriyor ki, benimseyip tutasınız. (ADÂLET: Her şeyi yerli yerine koymak demektir. Zulmün zıddıdır. Her hakkın başı, Allah hakkı olduğundan ona ortak koşmamak, tevhide iman etmek esastır. Bundan sonra ilâhi ölçülere göre her şeyin hakkını vermek adalettir. İHSAN: Farzları yerine getirmek, Allah’ı görür gibi kendisine ibadet etmek, bir şeyi güzel ve iyi yapmak mânâlarına gelir.)

Ali Fikri Yavuz