Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّتِي نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِن بَعْدِ قُوَّةٍ أَنكَاثًا تَتَّخِذُونَ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِيَ أَرْبَى مِنْ أُمَّةٍ إِنَّمَا يَبْلُوكُمُ اللّهُ بِهِ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ ﴿٩٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tekûnû kelletî (ke elletî) nekadat gazle-hâ min ba'di kuvvetin enkâsen tettehızûne eymâne-kum dehalan beyne-kum en tekûne ummetun hiye erbâ
(rabâ)
min ummetin innemâ yeblû-kum allâhu bi-hi ve le yubeyyinenne lekum yevme el kıyâmeti mâ kuntum fî-hi tahtelifûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tekûnû ve siz olmayın
kelletî (ke elletî) o kimse (kadın) gibi
nekadat çözdü, açtı
gazle-hâ eğrilmiş ipini
min ba'di sonradan
kuvvetin kuvvetli, kuvvetle
enkâsen bükülmüş ipin tekrar çözülüp açılması
tettehızûne ediniyorsunuz
eymâne-kum sizin yeminleriniz
dehalan hile, tuzak, aldatma
beyne-kum aranızda
en tekûne olması
ummetun bir ümmet
hiye o
erbâ
(rabâ)
daha çok artması, daha çok olması
: (arttı, ziyade oldu)
min ummetin bir ümmetten
innemâ ancak, oysa
yeblû-kum allâhu Allah sizi imtihan eder
bi-hi onunla
ve le yubeyyinenne ve muhakkak beyan edecek, açıklayacak
lekum size
yevme el kıyâmeti kıyâmet günü
mâ kuntum olduğunuz şeyi
fî-hi onun hakkında, o konuda
tahtelifûne siz ihtilâfa düşüyorsunuz

İpini kuvvetle büktükten sonra çözüp açan kadın gibi (hidayete erdikten sonra dalâlete düşen kişi gibi) olmayın. (Yeminlerini, misaklerini ve ahdlerini yok sayan) bir ümmetin sayısının (yeminlerini, misaklerini ve ahdlerini yerine getiren) diğer bir ümmetten daha çok olmasına dayanarak, yeminlerinizi aranızda hile (konusu) ediniyorsunuz. Oysa Allah, sizi onunla (yeminlerinizi yerine getirme konusunda) imtihan ediyor. Ve kıyâmet günü, hakkında ihtilâf etmiş olduğunuz şeyi (hidayete ermeyi) mutlaka size açıklayacak (beyan edecek).

NAHL SURESİ 92. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

İpliğini kuvvetle büktükten sonra söküp çözen (kadın) gibi olmayın. . . Bir toplum diğerinden daha kalabalık diye, yeminlerinizi aldatma vasıtası ediniyorsunuz. . . Allâh o yeminlerinizle sizi yalnızca imtihan eder (ki ne olduğunuz ortaya çıksın da, yarın itiraz edemeyesiniz). . . Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyi kıyamet sürecinde size açıklayacaktır.

Ahmed Hulusi