Mekke döneminde inmiştir. 128 âyettir. Sûre, adını 68. âyette geçen “en-Nahl” kelimesinden almıştır. “en-Nahl” bal arısı demektir.


مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُم بِأَحْسَنِ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٩٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe le nuhyiyenne-hu hayâten tayyibeten ve le necziyenne-hum ecre-hum bi ahseni mâ kânû ya'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
men kim
amile sâlihan salih amel (nefsi tezkiye ve tasfiye edici amel)
min zekerin erkek(ler)den
ev unsâ veya kadın(lar)
ve huve ve o
mu'minun mü'min (kalbine îmân yazılmış olan)
fe le o taktirde mutlaka
nuhyiyenne-hu ona hayat veririz, yaşatırız
hayâten hayat
tayyibeten tayyib, temiz, güzel, helâl
ve le necziyenne-hum ve mutlaka, ellbette onlara karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız
ecre-hum onların ecrini, bedelini
bi ahseni en ahseni ile, daha ahseni (güzeli) ile
mâ kânû ya'melûne yapmış oldukları ameller (şeyler)

Mü’min olan kadın ve erkekten kim salih (nefsini tezkiye ve tasfiye edici) amel işlerse, o taktirde ona mutlaka tayyib (temiz, helâl) bir hayat yaşatırız. Ve onları, mutlaka yapmış oldukları amellerin ecirlerinden (bedellerinden), daha ahseni (güzeli) ile mükâfatlandıracağız.

NAHL SURESİ 97. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Erkek olsun, kadın olsun, inanarak iyi işlerde bulunanı tertemiz bir yaşayışa mazhar ederiz ve mükâfâtını, yaptığı en güzel işlere karşılık olarak mutlaka vereceğiz.

Abdulbaki Gölpınarlı