Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “en-Nebe’” kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir.


وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كِذَّابًا ﴿٢٨﴾


NEBE SURESİ 28. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve kezzebû bi âyâti-nâ kizzâben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve kezzebû ve yalanladılar
bi âyâti-nâ bizim âyetlerimizi
kizzâben tekzip ederek

Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.

NEBE SURESİ 28. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.

Diyanet İşleri

Ve delillerimizi boyuna yalanlarlardı.

Abdulbaki Gölpınarlı

Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

Adem Uğur

Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı!

Ahmed Hulusi

Olanca imkânlarıyla âyetlerimizi, Kurân’ımızı, ilkelerimizi yalanlıyorlardı.

Ahmet Tekin

Ayetlerimizi de yalanlayabildikçe yalanladılar.

Ahmet Varol

Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

Ali Bulaç

Âyetlerimizi de alabildiklerine yalanlamışlardı.

Ali Fikri Yavuz

Ayetlerimizi hep yalan sayip dururlardi.

Bekir Sadak

Âyetlerimizi yalan saydılar da saydılar.

Celal Yıldırım

Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.

Diyanet İşleri (eski)

Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

Diyanet Vakfi

Ve ayetlerimizi, mucizelerimizi yalanladılar.

Edip Yüksel

Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab

Elmalılı Hamdi Yazır

Ayetlerimize yalan diye diye tam bir yalancı olmuşlardı.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.

Seyyid Kutub

Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

Gültekin Onan

bizim âyetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.

Hasan Basri Çantay

Âyetlerimizi de yalanladıkça yalanlamışlardı.

Hayrat Neşriyat

Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.

İbni Kesir

mesajlarımızı tek tek ve tümüyle yalanladıkları halde;

Muhammed Esed

Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve âyetlerimizi de tamamen yalan sayıyorlardı.

Ömer Öngüt

Ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

Şaban Piriş

İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.

Suat Yıldırım

Âyetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.

Süleyman Ateş

Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

Tefhim-ul Kuran

Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.

Ümit Şimşek

Ayetlerimizi pervasızca yalanlamışlardı.

Yaşar Nuri Öztürk

Bizim ayetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.

Abdullah Parlıyan

(24-28) Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak orada ne bir serinlik, ne de bir soğuk içecek bulacaklar. Ancak kaynar su ve irin içecekler. Çünkü onlar, hesap gününü hiç beklemiyorlardı. Âyetlerimizi şiddetle yalanlamışlardı.

Bayraktar Bayraklı

Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamış (ve kendi kafalarına göre yaşamış)lardı.

Cemal Külünkoğlu

Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

Kadri Çelik

(Kendilerine okunan) âyetlerimizi ve kâinattaki delillerimizi inatla yalanlıyorlardı.

Ali Ünal

Ayetlerimizi de yalanladıkça yalanlıyorlardı.

Harun Yıldırım

üstelik ayetlerimizi de açık bir dille yalanlamışlardı;

Mustafa İslamoğlu

Ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlayıp durmuşlardı.

Sadık Türkmen

Ayetlerimizi hep yalanlıyorlardı.

İlyas Yorulmaz

Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.

İmam İskender Ali Mihr