NEBE SURESİ 37. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “en-Nebe’” kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir.
رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الرحْمَنِ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًا ﴿٣٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
rabbi
es semâvâti
ve el ardı
ve mâ
beyne-humâ
er rahmâni
lâ yemlikûne
min-hu
hitâben
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
rabbi | Rabb |
es semâvâti | semalar, gökler |
ve el ardı | ve arz, yeryüzü, yer |
ve mâ | ve şeyler |
beyne-humâ | ikisi arasında bulunanlar |
er rahmâni | Rahmân Olan (Allah) |
lâ yemlikûne | malik değildir |
min-hu | ondan |
hitâben | hitap |
(Allah) göklerin ve yerin ve onların arasında bulunanların Rahmân olan Rabbidir. (Hiç kimse) ondan bir hitaba mâlik değildir.
NEBE SURESİ 37. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Göklerin, yerin ve bunların arasındaki varlıkların Rabbinden, O Rahman’dan bir mükâfattır. O’nun huzurunda ağzını açacak, söz söyleyecek hiç kimse yoktur.
Suat Yıldırım