NECM SURESİ 23. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 62 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.
إِنْ هِيَ إِلَّا أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَاؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللَّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَمَا تَهْوَى الْأَنفُسُ وَلَقَدْ جَاءهُم مِّن رَّبِّهِمُ الْهُدَى ﴿٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
in ... (illâ)
hiye
(in) ... illâ
esmâun
semmeytumû-hâ
entum
ve âbâu-kum
mâ enzele
allâhu
bi-hâ
min sultânin
in ... (illâ)
yettebiûne
(in) ... illâ
zanne
ve mâ tehvâ
el enfusu
ve lekad
câe-hum
min rabbi-him
el hudâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
in ... (illâ) | sadece, ancak |
hiye | o |
(in) ... illâ | sadece, ancak |
esmâun | isimler |
semmeytumû-hâ | onu siz isimlendirdiniz |
entum | siz |
ve âbâu-kum | ve sizin babalarınız, atalarınız |
mâ enzele | indirmedi |
allâhu | Allah |
bi-hâ | ona |
min sultânin | sultan, bir delil |
in ... (illâ) | sadece, ancak |
yettebiûne | tâbî oluyorlar |
(in) ... illâ | sadece, ancak |
zanne | zan |
ve mâ tehvâ | ve hevalarının arzu ettiği şey |
el enfusu | nefsler |
ve lekad | ve andolsun ki |
câe-hum | onlara geldi |
min rabbi-him | Rab'lerinden |
el hudâ | hidayet |
Onlar (bu isimler) ancak sizin ve babalarınızın onları isimlendirdiğiniz isimlerdir. Allah onlara hiçbir sultan (delil) indirmedi. Onlar sadece zanna ve nefslerinin arzuladığı şeylere tâbî oluyorlar. Ve andolsun ki, onlara Rab'lerinden hidayet geldi.
NECM SURESİ 23. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Onlar hiçbir şey değil, ancak birtakım isimlerdir ki, onları siz ve babalarınız takmışsınızdır. Allah Teâlâ ona dâir bir hüccet indirmemiştir. Zandan ve nefislerinin arzu ettiğinden başka bir şeye tâbi olmuyorlar. Halbuki, onlara Rablerinden bir hüda (bir rehber-i hidâyet) gelmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen