Mekke döneminde inmiştir. 62 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.


ذَلِكَ مَبْلَغُهُم مِّنَ الْعِلْمِ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اهْتَدَى ﴿٣٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

zâlike meblegu-hum min el ilmi inne rabbeke huve a'lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a'lemu bi men ihtedâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
zâlike odur (budur)
meblegu-hum onların erişebildikleri
min el ilmi ilimden
inne muhakkak ki
rabbeke senin Rabbin
huve o
a'lemu en iyi bilir
bi men kimseyi
dalle saptı, dalâlette kaldı
an sebîlihî onun yolundan, kendi yolundan
ve huve ve o
a'lemu en iyi bilir
bi men kimseyi
ihtedâ hidayete erdi

Onların ilimden ulaşabildikleri (sadece) budur. Muhakkak ki senin Rabbin ki; O, kimin Kendi yolundan saptığını en iyi bilir ve O, kimin hidayete erdiğini en iyi bilir.

NECM SURESİ 30. Ayeti Şaban Piriş Meali

İşte onların bilgi seviyeleri budur. Şüphesiz Rabbin, kimin yolundan saptığını en iyi bilen O’dur. Kimin doğru yolda olduğunu da en iyi bilen O’dur.

Şaban Piriş