NECM SURESİ 32. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 62 âyettir. Sûre, adını ilk âyetin başındaki “en-Necm” kelimesinden almıştır. Necm, yıldız demektir.
الَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ إِلَّا اللَّمَمَ إِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ الْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوا أَنفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقَى ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ellezîne | onlar, ... olanlar |
yectenibûne | içtinap ederler, kaçınırlar, sakınırlar |
kebaira | büyük |
el ismi | günah |
ve | ve |
el fevâhişe | fuhuş, çok çirkin yüz kızartıcı olan |
illa | dışında, hariç |
el lememe | küçük günahlar |
inne | muhakkak ki |
rabbe-ke | senin Rabbin |
vâsiu | geniş olan |
magfirati | mağfireti |
huve | o |
a'lemu | en iyi bilen |
bi-kum | sizi |
iz enşee-kum | (inşa ettiği) yarattığı zaman |
min el ardi | topraktan |
ve iz | ve o zaman |
entum | siz |
ecinnetun | bir cenin |
fî butûni | karınlarında |
ummehâti-kum | annelerinizin |
fe | öyleyse |
lâ tuzekkû | temize çıkartmayın |
enfusekum | nefslerinizi |
huve | o |
a'lemu | en iyi bilen |
bi men | kim, kimse |
ittekâ | takva sahibi |
Onlar ki, küçük günahlar hariç, büyük günahlardan ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Muhakkak ki Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir. O, sizi topraktan yaratmıştı. Ve siz, annelerinizin karnında cenin idiniz. Öyleyse nefslerinizi temize çıkarmayın (nefslerinizi tezkiye ettiğinizi iddia etmeyin). O (Allah), kimin takva sahibi olduğunu daha iyi bilendir.
NECM SURESİ 32. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Onlar ki, büyük suçlardan (şirk, iftira, öldürmek vb. gibi) ve fevahişten (zina vb. gibi) uzak dururlar; beşeriyetin sonucu ufak suçlar dışında. . . Muhakkak ki Rabbinin mağfireti geniştir! O varlığınızı Esmâ'sıyla oluşturan olarak sizi daha iyi bilir; arzdan (bedeniniz) sizi inşa ettiğinde ve analarınızın karınlarında ceninler hâlindeyken! O hâlde nefslerinizi (benliğinizi) temize çıkarmaya çalışmayın! O, korunanın kim olduğunu (Esmâ'sıyla yaratanı olarak) bilendir!
Ahmed Hulusi